Orhan Gazi ve Nilüfer Sultan’ın büyük oğludur. Osmanlı Devleti'nin Rumeli'ye, başka bir deyişle Avrupa'ya geçişinin öncüsü ve sembolü olan şahsiyettir. Rumeli Fatihi olarak bilinir. İzmit’in (1337) fetihlerine katılmıştır. Kocaeli’nin ilk Osmanlı yöneticisidir.
Süleyman Paşa tarihte şehzade sıfatı ile karşımıza çıkmaktadır. Ertuğrul Gazi’nin ölümünden Osman Bey’in Bey olarak tahta çıkışından sonra dünyaya gelmiştir. Dedesi Orhan’ın kucağında sevilme şansı elde etmiştir. Babası ve Annesi’nin gözetiminde Kayı genci olarak büyütülmüştür. Orhan’a Osman Bey’in verdiği terbiye şekli aynen bu şehzadeye I. Murat ile birlikte uygulanmıştır. Bursa, İznik, İzmit, Balıkesir, Bolayır gibi merkezlerde babası adına idareci olarak vazife görmüştür.
Süleyman Paşa, Osmanlı Devletinin kuruluşunda, hanedanın genişlemesinde rol oynayan Osmanlı Şehzadesidir. Tarihçilere göre, eğer Şehzade Süleyman Paşa zamansız ölümü olmasa idi. Mutlaka üçüncü bey olarak Osmanlı idareciliği ile devletin seyrini değiştirebilecekti.
Süleyman Paşa’nın doğum ve ölüm tarihi kesinlik kazanmamakla birlikte, doğum tarihi 1316, ölüm tarihi ise 1357-59 tarihleri arasında olduğu düşünülmektedir. Akçakoca’nın vefatı (1328/ 94 yaşında) ile Orhan Gazi tarafından Kocaeli sancağının yönetimi Gazi Süleyman Paşa’ya verildi (1337).
Süleyman Paşa’nın İzmit yöneticiliği 1337-1349 tarihleri arasındadır. 1352’de S. Paşa 10.000 asker ile yine Thrakia’da idi. Aynı yıl S. Paşa Geliboluda’ydı. Çimpe dahil komşu yerleri ele geçirdi. 2 Mart 1954’te büyük bir deprem oldu ve Rumların hayatına mal oldu. Sağ kalanlar da afet bölgesini terk ettiler. S. Paşa bundan istifade etti ve Osmanlılar depremde boşalan yerlere çıktılar. Aileleri burada yurt tuttular. Verilere göre deprem bölgesi İzmit’i de içine alan bölgedeydi.
Süleyman Paşa’nın hâkimiyet alanı; Taraklı-Göynük-Mudurnu, Bolu, Çağa, Mengen, Devrek, Gerede, Dörtdivan, Ayan (Sapanca), Beşköprü, Akyazı, Geyve, Taraklı, Göynük, Mudurnu, Bolu, Çağa, Gerede, Konpara, Akçaşehir, Nallıhan, Beypazarı idi.
Süleyman Paşa’nın Vefatı: S. Paşa sağlığında Bolayır’da ikamet ediyordu. Türbesinin bulunduğu tepede kendisine/ailesine ait saray/konak daha sonra bir de cami yaptırmıştır. Bir gün S. Paşa beylerine, gazilerine vasiyetini dile getirmiş, vefat ettiğinde Bolayır’da defnedilmek istediğini belirtmiştir. S. Paşa babası Orhan Gazi gibi kuş yetiştiriciliği için özel ormanlar tahsis etmişler ve bu geleneği I. Murad, Yıldırım Beyazit, Çelebi Mehmet vs. devam ettirmişlerdir. S. Paşa küçük gruplar oluşturarak sürek avlarına çıkıyordu. Yine bir gün ava çıktığında atıyla giderken düşerek vefat etmiştir. Vasiyeti üzerine Bolayır’a defnedilmiştir.
Çanakkale Savaşı’nda (1915) Süleyman Paşa asker ve aydınların ilgisini çekerek manevi açıdan güç vermiş, karamsar havanın dağılmasında rol oynamıştır. I. Dünya Savaşı’nda Çanakkale Harbinde İngiliz Harb Gemileri türbenin olduğu tepeyi hedef alarak bombardımana tutmuş ve hasar görmesine neden olmuştur. Ayrıca S. Paşa türbesi deprem hattı üzerinde olduğundan dolayı da zarar görmüştür. İbrahim Alaettin Gövsa’da Çanakkale İzlerinde şiirinde S. Paşa’ya değinmiştir.
ESERLERİ;
Süleyman Paşa İzmit’te cami, medrese, hamam gibi eserler yaptırmıştır. S. Paşa İzmit yöneticiliğine gelir gelmez bu eserleri yaptırmamıştır, ilk önce Türk ahali İzmit’e nakledilmiş, Rumlardan boşalan evlere/binalara yerleştirilmiş, Cuma için büyükçe bir kilise camiye çevrilmiştir. İzmit S. Paşa caminin bina ve diğer harcamaları için Kocaeli yarımadasındaki bazı köyler vakf edilmiştir. Gelibolu’daki vakıflarında İzmit’te ki cami ve medrese için payı ayrılmıştır.
Süleyman Paşa Hamamı XIV. Sonlarına doğru S. Paşa adına Yukarı pazarda yaptırılmıştır. Orta Cami yakınındadır. Halk ağzındaki adı Paşa Hamamı’dır. Süleyman Paşa Medresesi eğitim kurumu olarak medrese inşa edilmiştir. Günümüzde toprak yığınından ibarettir.
Süleyman Paşa İzmit’te kendi adını taşıyan cami için köyler vakfetmiştir. İznik Süleyman Paşa Cami kiliseden camiye çevrilmiştir. Yine İznik’te ki Medresesi ise; Maltepe mahallesi ve hükümet Konağı arasında mahalle içindedir. Planı U şeklindedir. Basit ve sade yapıdadır. Ayrıca Orhan Bey tarafından oğlu Süleyman Paşa adına İznik’te Haziran 1360’da vakıf tertiplenmiştir.